Ceren ŞAHİN
Ceren, 5 yıldır hamilelik ve alışveriş alanlarında editörlük yapıyor. Gebelik sürecindeki değişimler, anne-bebek ürünleri ve hamilelik alışverişi rehberlerindeki içerikleri düzenliyor. Anne ve bebek ihtiyaçları konularında deneyimli.
Hamilelikte kordosentez nedir, neden ve nasıl uygulandığını, kimlere önerildiğini ve işlem öncesi-sonrası dikkat edilmesi gerekenleri öğrenin
Bu görsel "Kordosentez nedir ve nasıl yapılır?" konusu için Ceren ŞAHİN tarafından oluşturuldu.
İçindekiler [Göster]
Hamilelik sürecinde bazen beklenmedik sağlık soruları gündeme gelebiliyor. Özellikle fetal gelişimin dikkatle izlendiği dönemlerde bazı testler anne adaylarının karşısına çıkmakta. Kordosentez, bu özel testlerden biri olarak dikkat çekiyor. Anne adaylarının aklındaki “Kordosentez nedir, nasıl yapılır?” sorusuna yanıt arayanlar için, bu işlemin ayrıntılarını ve merak edilenleri bir araya getirdik.
Kordosentez, tıp dünyasında fetal kan örneklemesi olarak da bilinir. Bu işlem, anne karnındaki bebeğin göbek kordonundan az miktarda kan alınmasına dayanır. Genellikle hamileliğin 18. haftasından sonra yapılan bu test, detaylı genetik analizler ve bazı enfeksiyon hastalıklarının teşhisi için tercih edilir. Özellikle ultrason görüntülemesinde anormal bulgular saptandığında ya da bebekte bazı kan hastalıklarından şüphelenildiğinde, kordosentez önemli bir tanı yöntemi sunar.
Anne karnındaki bebeğin sağlık durumu hakkında daha detaylı bilgi edinmek isteyen doktorlar, kordosentezi sıklıkla önerir. Çünkü bu işlemle direkt olarak fetustan alınan kan örneği, kromozomal bozuklukların yanı sıra enfeksiyon, kan hastalıkları ve metabolik rahatsızlıkların tanınmasına olanak tanır.
Kordosentez, rutin olarak tüm hamileliklerde gerçekleştirilen bir test değildir. Belirli risk faktörleri veya şüpheli durumlar tespit edildiğinde önerilir. En sık uygulama nedenleri arasında; bebekte kan hastalıkları (örneğin talasemi, orak hücre anemisi), kromozomal anomaliler şüphesi, bazı enfeksiyonların varlığı ve fetüste gelişim geriliği gibi durumlar yer alır.
Anne adayının veya babanın taşıyıcı olduğu genetik hastalıklarda, daha kesin tanı gerekliyse kordosentez tercih edilebilir. Ayrıca Rh uygunsuzluğu olan gebeliklerde, bebekte anemi riski varsa da bu test önerilir. Kısacası, diğer tarama testlerinden alınan sonuçlar yetersiz olduğunda, kordosentezle daha net bilgiler elde edilir.
Kordosentez işlemi, deneyimli perinatolog veya kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından uygulanır. İşlem sırasında öncelikle detaylı bir ultrason muayenesiyle bebeğin, plasentanın ve göbek kordonunun yeri saptanır. Ardından, karın duvarı antiseptik solüsyonla temizlenir ve lokal anestezi yapılabilir.
İnce ve uzun bir iğne, ultrason rehberliğinde annenin karın duvarından geçirilerek direkt olarak göbek kordonuna ulaşır. Bu noktadan birkaç mililitre fetal kan örneği alınır. Kan örneği, laboratuvara gönderilerek analiz edilir. Tüm işlem genellikle 20-30 dakika içerisinde tamamlanır ve işlem boyunca bebeğin kalp atışları düzenli olarak izlenir.
Kordosentez sırasında anne genellikle hafif bir batma veya baskı hissedebilir. Ağrı hissi çoğunlukla minimaldir. İşlem sonrası kısa bir süre dinlenmek ve doktorun önerilerine dikkat etmek önemlidir.
Kordosentez öncesi, anne adayının detaylı bir şekilde bilgilendirilmesi ve onamının alınması gerekir. İşlemden önce aç veya tok olmanın genellikle önemli olmadığı belirtilir ancak doktorunuz farklı bir öneride bulunabilir. Kullanılan ilaçlar, varsa kronik hastalıklar ve alerjiler mutlaka doktora bildirilmelidir.
İşlem sonrasında anne adayının birkaç saat hastanede gözetim altında tutulması gerekebilir. Özellikle kanama, kasılma, ağrı veya su gelmesi gibi şikayetler gelişirse, vakit kaybetmeden hekimle iletişime geçmek gerekir. Kordosentez sonrası birkaç gün ağır kaldırmaktan ve yorucu aktivitelerden uzak durulması önerilir. Ayrıca doktorun belirttiği kontroller aksatılmamalıdır.
Bazı durumlarda hafif lekelenme ya da kasık ağrısı yaşanabilir. Bu tip şikayetler genellikle kısa sürede kendiliğinden geçer. Ancak şiddetli ağrı, ateş veya yoğun kanama gibi durumlar acil müdahale gerektirir.
Her tıbbi işlemde olduğu gibi kordosentezde de bazı riskler bulunur. En çok bilinen komplikasyonlar arasında düşük riski, enfeksiyon, bebekte kanama veya kalp atışlarında değişiklikler yer alır. Düşük riski genellikle yüzde 1’in altındadır ve işlem deneyimli ellerde uygulandığında bu oranlar daha da azalır.
Kordosentez sonrası anne adayının vücudunda herhangi bir enfeksiyon belirtisi (yüksek ateş, titreme, kötü kokulu akıntı gibi) gelişirse, hemen sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. İşlem öncesi ve sonrası doktorun önerilerine uyulması, risklerin minimuma indirilmesinde büyük önem taşır.
İşlem sırasında ya da sonrasında yaşanabilecek komplikasyonların çoğu, hızlı müdahale ile kontrol altına alınabilir. Bu nedenle hastane seçimi ve işlemi yapacak ekibin deneyimi dikkate alınmalıdır.
Kordosentez sayesinde birçok genetik ve hematolojik hastalığın tanısı mümkündür. Kromozomal bozukluklar (Down sendromu, Turner sendromu gibi), kan hastalıkları (talasemi, orak hücre anemisi), bağışıklık sistemi hastalıkları ve bazı enfeksiyonlar bu yöntemle teşhis edilebilir. Ayrıca, fetal enfeksiyon riski olan gebeliklerde de bebeğin durumu hakkında kesin bilgiler sunar.
Bu testin diğer avantajı, bebekte kan uyuşmazlığına bağlı gelişen anemi gibi durumların erken tanı ve tedavi şansını artırmasıdır. Böylece, hem anne hem de bebek için tedavi planı daha sağlıklı şekilde oluşturulabilir.
Kordosentez ve amniyosentez, her ikisi de gebelikte tanı amaçlı kullanılan invaziv işlemlerdir. Ancak aralarında hem uygulama hem de elde edilen örnek açısından önemli farklılıklar bulunur. Amniyosentezde, bebeği çevreleyen amniyon sıvısından örnek alınırken; kordosentezde direkt olarak göbek kordonundan kan örneği elde edilir.
Amniyosentez genellikle 16-18. haftalarda uygulanırken, kordosentez 18. haftadan sonra tercih edilir. Kordosentez, özellikle hızlı sonuç alınması gereken durumlarda ve kan hastalıklarının teşhisinde öne çıkar. Her iki işlem de belirli riskler taşıdığı için, hangi testin yapılacağına anne adayının ve doktorun birlikte karar vermesi gerekir.
Kordosentez işlemi tamamlandıktan sonra anne adayı genellikle kısa bir süre sonra evine dönebilir. İlk 24 saat, vücut tepkileri dikkatle izlenmelidir. Hafif kasık ağrısı veya çok hafif lekelenme sık karşılaşılan durumlardır. Bu süreçte bol su içmek, dinlenmek ve ağır aktivitelerden kaçınmak önerilir.
İşlem sonrası birkaç gün boyunca ateş, şiddetli karın ağrısı, yoğun kanama veya amniyon sıvısı gelmesi gibi belirtiler oluşursa, zaman kaybetmeden hastaneye başvurmak gerekir. Doktorun planladığı kontrollerin aksatılmaması, olası komplikasyonların erken tespitinde kritik rol oynar.
Anne adayları için gebelikte yapılan her müdahale gibi kordosentez de endişe ve sorulara yol açabiliyor. Bu tür işlemler hakkında bilgi sahibi olmak, karar verme sürecini kolaylaştırıyor ve süreci daha bilinçli şekilde yönetmenize yardımcı oluyor.
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.